Yaşamın ilk 3 ayında, 3 haftadan fazla, haftada en az 3 gün, günde 3 saati aşan huzursuzluk ve ağlama atakları olarak tanımlanan kolik yani bebeklerdeki gaz sancısı, bebeklerin %15-30’unda görülebilir. Anne sütü alanlarda daha azdır. Genellikle doğumdan sonra 2-3. haftalarda başlar, 6-8. haftalarda artar ve 3-4. aylarda kendiliğinden düzelir. Bebeğin gaz sancısı esnasında yüzü kızarır, alnı kırışır, yumruklarını sıkar, ayaklar karna doğru çekilir ve tiz-delici çığlıklar atarlar. Genelde öğleden sonra veya akşam saatlerinde gözlenir.
Gaz Sancısı neden olur?
Doktorlar koliğe neyin sebep olduğundan tam olarak emin değiller. Araştırmacılar, kolik için birçok olası nedeni araştırmışlardır. Katkıda bulunan faktörlerden bazıları şunlar olabilir:
Gaz veya hazımsızlıktan kaynaklanan ağrı veya rahatsızlık.
Tam olarak gelişmemiş bir sindirim sistemi.
Aşırı besleme veya yetersiz besleme.
Mama içeriğine veya anne sütüne duyarlılık.
Çocuğun aşırı uyarılması.
Korku, hayal kırıklığı veya heyecana karşı duygusal tepki.
Geçici rahatlama sağlayan uygulamalar:
Araba ile gezdirmek
Sırtını yumuşak aralıklı vuruşlar yapmak
Kucakta, pusette veya yatağında hafif şekilde sallamak
Saç kurutma makinesi, elektrik süpürgesi sesi, su sesi, ortam değişikliği yaratmak
Ninni söylemek, yumuşak masaj yapmak
Banyo yaptırmak
Annenin intoleransı olan yiyeceklerin beslenmeden uzaklaştırılması kolik ataklarının azalmasını sağlayabilir.
Kolik ile normal ağlama arasındaki fark nedir?
Koliğin tam olarak ne olduğu veya diğer ağlama türlerinden nasıl ayırt edileceği ile ilgili henüz net bir bilgi bulunmamaktadır.
Ancak doktorlar tipik olarak kolik ağlamasının normal ağlamadan daha yüksek sesli, daha yoğun ve daha tiz olduğu konusunda hemfikirdir. Kolikli bebekler sakinleştirilemez görünürler ve günde toplam en az üç saat ağlama eğilimindedirler. Çoğu zaman, kolik dönemleri her gün tekrar eder, ancak bazı bebekler ara sıra bir gece rahatlar.
Kolik sancısının aile üzerindeki etkileri nelerdir?
Kolikli bir bebek aile istikrarını etkileyebilir ve anne ve babada kısa süreli anksiyete veya depresyon nedeni olabilir. Ebeveynlerde yorgunluk ve strese de katkıda bulunabilir. Sürekli bebek ağlaması, ciddi evlilik uyumsuzlukları, doğum sonrası depresyon, emzirmenin erken sonlandırılması, doktorlara sık ziyaretler ve bir çok masraflar ile ilişkilendirilmiştir. Kolikli bebekler çocuk istismarına ve özellikle sarsılmış bebek sendromuna maruz kalabilir.
İlgili
İlgili yazılar
Çocuk Psikolojisinde Anne ve Babanın Önemi
Çocuklardaki Sosyal Medya Kullanımı
Bebeğinizi kaç derece suda yıkamalısınız?
Bebeklerle Oynanabilen Oyunlar Nelerdir?
Masallar Çocukları Nasıl Etkiler?
Çocuklarda Sık Yaşanan Ayak Sorunları Nelerdir?
Çocukların ayaklarında gelişen bozuklukların erken tanısı son derece önemlidir. Bu ayak sorunlarını iki farklı kategoriye ayırabiliriz. Çocukların yüzde 60, 70,…
Masallar Çocukları Nasıl Etkiler?
Asırlardır anlatılan ve dilden dile dolaşan masalların çocuklar üzerindeki etkisi büyüktür. Esasına baktığımızda olağanüstü olaylar gibi görünen, ama çoğu zaman…
Bebeklerle Oynanabilen Oyunlar Nelerdir?
Bebekler için oyun, onların gelişiminin en önemli kısmı olarak kabul edilir. Gelişimi süresince zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlamak…
Hamilelikte Kansızlık Nedir?
Hamilelik döneminde anne adaylarının vücutlarındaki kan miktarı artar ve böylece buna bağlı olarak artan kapasitenin karşılanmamasıyla gebelikte kansızlık görülebilir. Birçok…
Prematüre Bebeklerin Beslenmesi
Prematüre bebekler genellikle miadında doğanlara oranla daha sık beslenirler ve beslenme süreleri de daha uzundur. Daha sık beslenen bebeklerin altlarını…
Bebekler Neden Huzursuz Emer?
Hamileliğin ilk haftalarında düzenli bir emzirme takvimi oluşabilir. Sonrasında genellikle bu düzene bağımlı olarak ilerleme sağlanır. Eğer bebeğinizin bir düzeni…
Emzirme Döneminde Kafein Tüketimi Nasıl Olmalı?
Tüketilen tüm besinlerden alınan kafein kana karışır ve besinlerden alınan oranla anne sütüne geçer. Günlük alınan miktar 400 mg’ı aşarsa,…
6. Aydan Sonra Beslenme Önerileri
Hamilelik, doğum, yüzündeki ilk gülümseme, çıkardığı ilk dişin heyecanı, attığı ilk adım. Tüm bu heyecanlı süreçler göz açıp kapayıncaya kadar…