Blog Post

Çocukların Yaşlarına Göre Korkuları Neler Biliyor musunuz?
Çocuk

Çocukların Yaşlarına Göre Korkuları Neler Biliyor musunuz? 

Düşüncelerimizin içeriğinde genelde korkularımız yatar. Korku, kişinin düşüncelerinin sebep olduğu bir korkudur. Korku duygusu, bebekler doğar doğmaz, ortaya çıkar bir duygudur. Fakat korku her yaş ve gelişim dönemine göre farklılık gösterir. Yeni ve bilinmeyen her şey bilinmeyen her şey duygu insanı tehdit eder. Bebeklerin dünyaya geldikten sonra çevreyi tanımak istemesi, yeni deneyimler yaşaması ve bazı durumlarda ilk defa karşılaşıyor olmasından dolayı tehdit olarak algılayıp korkması gayet normal ve beklenen bir durumdur. Çocukların büyüme ve sağlıklı bir şekilde gelişimi için önemlidir. Çocuklar çevresel faktörlerden etkilenir.
Korkular gelişim kökenli ve yetiştirme kökenli olarak ikiye ayrılır. Çocuklar gelişim dönemlerinde, gelişim görevleri nedeniyle duygusal ve bilişsel olarak korkular yaşayabilirler. Temel güven dönemi olan 0-18 ay arasında çocuklarda; yüksek ses, açlık, altının ıslanması, çevrenin ısısı, ebeveynlerinden ayrılmak, onları görememek ve duyamamak korkuya arttırmaktadır.
18 ay-3 yaş arasındaki çocuklar ‘kendim yapacağım’ davranışıyla pek çok girişimde bulunurlar. Girişkenliğe karşı suçluluk 3-6 yaş arasındaki evredir ve çocuklarda oynadıkları oyunlar etkili olmaktadır. Hayal güçlerinin arttığı bu dönemlerde gördükleri rüyalardan, canavarlardan, hayvanlardan, maskelerden ve kötü insanlardan korktuklarını söyleyebilirler.
Çalışkanlığa karşı aşağılık duygusu olan 6-12 yaş aralığı ilkokulu kapsayan dönemdir ve bir gruba ait olamama, başaramazsam, yalnız kalırsam gibi korkuları oluşur. Sakatlanmaktan, kazalardan ve ölümlerden korkular bu dönemde sıkça görülür.
12-18 yaş arası kimlik kazanmaya karşı rol karmaşasının olduğu dönemdir. Ergen, bu yaşlarda kendisine ‘ben kimim?’ sorusuna cevap arar. Sosyal kimlik arayışı, bireyselleşmenin zorlukları, fiziksel görünümü, gelecekteki hayatı, gelişen biyolojik yapısı korkularını oluşturmaktadır.
Aile içindeki yetiştirme kökenli korkular ise tamamen anne ve babanın davranışlarından beslenmektedir. Ebeveynler, çocuklarını tehlikelerden korumak amacıyla sürekli olarak kaygılı ve korkulu bir şekilde davranabiliyorlar. Bu durum da çocuklarda geri çekilmeyi, hiç konuşmamayı ve çözüm yollarını üretememeyi doğurmaktadır. ‘Yavaş koş, onlarla oynama, böyle davranırsan bir daha bizi göremezsin, yemek yerken konuşma, bunu yaparsan ölürsün, yaramazlık yaparsan odaya kitlerim, yapamıyorsun, öğrenemiyorsun, böyle devam edersen beni göremezsin, yanına gelmem’ gibi cümlelerin çocuklar için çok önemli olduğu ve korkularını arttırdığı unutulmamalıdır. Korkularının artması psikolojisini etkilemektedir.
Korkular somutlaştırılmalı ve çocuklarla bu noktada dalga geçilmemelidir. Tehdit edilmemeli, cezalar verilmemeli, aksine çocuğa kendi baş edebilme yolunu bulmada ona yardımcı ve yanında olmalısınız. Gerçekler söylenmeli ve güven ilişkisi kurmalısınız. Korkunun süresi ve şiddeti artarak devam ederse bir uzmandan yardım almayı unutmamalısınız.

İlgili yazılar